1- Teyemmümü Gerektiren Haller ve Alınışı
1. Ammar bin Yasir (radiyallahu anh)
- - (-)
2625 (1)- Ammar b. Yasir bildiriyor: Nebi (sallallahu aleyhi
ve sellem) Zatü'l -Ceyş denilen yerde konakladı. Yanında eşi Aişe de
bulunmaktaydı. Aişe'nin Yemen göz boncuğundan olan gerdanlığı kopup kaybolunca
insanlar orada kaldı ve tanyeri ağarıncaya kadar bu gerdanlığı aradılar.
Yanlarında su yoktu. Bunun üzerine Yüce Allah, Peygamberine temiz toprakla
temizlenme ruhsatını indirdi. Müslümanlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikte kalkıp ellerini yere vurdular ve topraktan bir şey
avuçlamadan ellerini kaldırıp yüzlerini ve ellerini omuzlarına kadar,
avuçlarının içinden de koltuk altlarına kadar meshettiler. Ancak insanlar
(şimdilerde) buna (omuz ve koltuk altına kadar meshetmeye) itib ar etmiyorlar.
Bize ulaşan bir rivayet e göre Hz. Ebu Bekr, Aişe'ye:
"Vallahi, senin mübarek biri olduğunu bilmiyordum" demiştir.
Bu Hadis Sahihtir.
Diğer tahric: Ebu Davud, taharet 1/86 (318, 320) ve Nesai,
1/167 (314) rivayet ettiler.
2626 (2)- Ammar b. Yasir Ebu'l-Yakzan der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte (bir yolculukta) idik. Hz. Aişe'nin
gerdanlığı kaybolunca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp tan yeri
ağarıncaya kadar onu aradı. Bu durumdan dolayı Ebu Bekr, Aişe'ye kızdı. Bunun
üzerine onlara temiz toprakla meshetme ruhsatı (teyemmüm ayeti) indi. Hz. Ebu
Bekr, Aişe'nin yanına girip: "Sen mübarek birisin. Senden dolayı bize bir
ruhsat indi" dedi. Sonra elleriınizi (temiz toprağa) vurup yüzleriınizi
meshettik ve yine elleriınizi vurup omuzlara ve koltuk altlarına kadar
meshettik.
Bu Hadis Sahihtir.
2627 (3)- Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe, Ammar'dan
bildiriyor: Ammar b. Yasir, yanında Aişe'nin de bulunduğu Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir seferde idi. Hz. Aişe'nin
gerdanlığı kaybolunca sabahlayana kadar insanlar orada kalıp gerdanlığı
aradılar. Yanlarında su yoktu. Bunun üzerine teyemmüm (ayeti) indi. Ammar şöyle
dedi:
"Bunun üzerine kalktılar ve ellerini (temiz toprağa)
vurup yüzlerini meshettiler. Sonra tekrar ellerini vurup kollarını omuzlara
kadar" veya- "koltuk altlarına kadar meshettiler."
Bu Hadis Sahihtir.
2628 (4)- Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe, Ammar b. Yasir'in:
"Yüce Allah'ın temiz toprakla indirmiş olduğu ruhsat..." dediğini
söyleyip bir önceki hadisin aynısını zikretti. Ancak: "Ellerini temiz toprağa
vurdular ve bir defa yüzlerini meshettiler. Sonra bir daha ellerini vurdular ve
kollarını omuzlara ve koltuk altlarına kadar meshettiler" dedi.
Bu Hadis Sahihtir.
2629 (5)- Şakik anlatıyor: Ebu Musa ve Abdullah (b. Mes'ud)
ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa: "Ey Ebu Abdirrahman! Eğer insan bir ay
boyunca cünüp kaldığı halde su bulamazsa, teyemmüm edemez mi?" diye
sorunca, Abdullah: "Hayır, bir ay boyunca su bulamasa bile (teyemmüm
edemez)" karşılığını verdi. Ebu Müsa: "Ya Maide Suresi'ndeki: «Eğer
su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere
kadar) ellerinizi onunla meshedin» [ Maide 6] ayetini ne yapacaksın?"
dediğinde, Abdullah: "Eğer onlara bu konuda ruhsat verilirse, su kendileri
için soğuk olduğunda da temiz toprakla teyemmüm edip namaz kılacaklar"
cevabını verdi. Ebu Müsa:
"Bu ruhsatı bundan dolayı mı sevmedin?" dediğinde:
"Evet (bundan dolayı)" karşılığını verdi. Ebu Müsa ona:
"Ammar'ın şöyle dediğini işitmedin mi?:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), beni bir
ihtiyaç için göndermişti ve ben cünüp olmuş ve su bulamamıştım. Bunun üzerine
bineğin toprakta yuvarlanması gibi yuvarlanıp toprağa bulandım. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip durumumu anlattım. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Sadece şöyle yapman senin için yeterliydi'' buyurdu ve
ellerini yere vurup her biriyle diğerini meshetti. Sonra yüzünü meshetti.
-Fakat A'meş sadece avuçları meshetmeyi yeterli görmüyordu- Abdullah:
"Ammar'ın (bu konudaki) sözüne Ömer'in itibar etmediğini görmüyor
musun?" dedi.
Ebu Abdirrahman der ki: Babam (Ahmed b. Hanbel) şöyle dedi:
"Ebu Muaviye'nin bir rivayetinde: "(Nebi) elleriyle yere vurdu ve
onları silkeleyip sol eliyle sağ elini ve sağ eliyle sol elini avuçlar da dahil
olmak üzere meshetti. Sonra da yüzünü meshetti" ifadesi geçer.
2630 (6)- Şakik anlatıyor: Abdullah (b. Mes'ud) ve Ebu Musa
el-Eş'ari ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa, Abdullah'a: "Eğer kişi su
bulamazsa namaz kılmayacak mı?" diye sorunca, Abdullah: "Hayır,
(kılmayacak)" karşılığını verdi. Ebu Musa şöyle dedi: "Ammar'ın
Ömer'e dediğini hatırlamıyor musun? O, Ömer'e şöyle demişti:
"Hatırlar mısın? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ikimizi develeri gütmek için göndermişti. Orada ben cünüp olmuş ve toprak
üzerinde yuvarlanıp toprağa bulanmıştım. Döndüğüm zaman durumumu Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlatığımda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gülerek: «Sadece şöyle yapman senin için yeterliydi» buyurdu ve
avuçlarını yere vurup ellerini meshetti. Sonra yine tek vuruşla yüzünü bir defa
meshetti. "
Bunun üzerine Abdullah ne diyeceğini bilemedi ve:
"Ammar'm (bu konudaki) sözüne Ömer'in itibar ettiği görüşünde
değilim" dedi. Ebu Müsa: "O zaman Nisa Suresi'ndeki: «Eğer su
bulamamışsamz temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar)
ellerinizi onunla meshedin» [Maide 6] ayeti ne olacak?" deyince, Abdullah:
"Eğer onlara bu konuda ruhsat verilirse, su cildi ne soğuk geldiğinde
temiz toprakla teyemmüm edecekler" dedi.
Bu Hadis Sahihtir.
2631 (7)- Ebu Vail (Şakik) anlatıyor: Ebu Musa, Abdullah b.
Mes'üd'a: "Eğer su bulamazsak namaz kılmayacak mıyız?" diye
sorduğunda, Abdullah: "Evet, eğer bir ay boyunca su bulamasak bile namaz kılmayacağız.
Eğer onlara öyle bir ruhsat verirsem kişi soğuk olduğu zaman yine öyle yapacak
(yani teyemmüm edip öyle namaz kılacak)" dedi. Ona: "Ya Ammar'ın
Ömer'e söylediği sözü neyin nesidir?" dediğinde: "Ammar'ın (bu
konudaki) sözüne Ömer'in itibar ettiği görüşünde değilim" karşılığmı
verdi.
Bu Hadis Sahihtir.
2632 (8)- Abdirrahman b. Ebza bildiriyor: Adamın biri Hz.
Ömer'e gelip: "Ben cünüp oldum ve su bulamıyorum" deyince, Ömer:
"(O zaman) namaz kılma" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ammar şöyle
dedi: "Hatırlamıyor musun ey müminlerin emiri! İkimiz bir müfrezede idik.
İkimiz de cünüp olmuş ve su bulamamıştık. Sen namaz kılmamıştın. Ben de toprağa
bulanıp öyle namaz kılmıştım. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
geldiğimizde ve bu durumu kendisine anlattığımda: ''(Temiz toprak) senin için
yeterdi'' buyurmuştu. Sonra da ellerini yere vurup (tozlarını) üfleyerek yüzünü
ve avuçlarını meshetmişti.
Bu Hadis Sahihtir.
2633 (9)- Şakik (b. Seleme) anlatıyor: Abdullah (b. Mes'ud)
ve Ebu Musa ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa: "Ey Ebu Abdirrahman! Kişi
cünup oluyor ve su bulamıyor. Namaz kılması gerekir mi?" diye sorunca,
Abdullah: "Hayır, (gerekmez)" karşılığını verdi. Ebu Musa:
"Ammar'ın (bu konuda) Ömer'e söylediğini işitmedin mi?
(O, Ömer'e):
"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ikimizi bir
yere göndermişti. Ben cünüp olmuş ve temiz toprağa bulanmıştım. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip bu durumu haber verdiğimizde: «Sana şu
(temiz toprak) yeterdi» buyurdu ve bir defa avuçlarını ve yüzünü meshetti"
demişti. Abdullah:
"Ammar'ın (bu konudaki) sözüne Ömer'in itibar ettiği
görüşünde değilim" deyince, Ebu Musa: "O zaman: «Eğer su
bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar)
ellerinizi onunla meshedin» [Nisa 43] ayeti ile nasıl amel edeceksin?"
dedi. Bunun üzerine Abdullah: "Eğer onlara öyle bir ruhsat verirsek kişi,
suyu soğuk bulduğu zaman da temiz toprakla mesheder" dedi. A'meş der ki:
Şakik'e: "Abdullah bu sebeple bundan (teyemmümden) hoşlanmamıştır"
dedim.
Bu Hadis Sahihtir.
2634 (10) "Abdirrahman b. Ebza'nın bildirdiğine göre
adanıın biri Ömer'e geldi ... " Devamı iki önceki hadisin aynfsıdır. Tek
farkla: (Ravi) Seleme burada şüphe ye düşerek: "Bilmiyorum
"dirseklere kadar" mı yoksa "avuçlarını mı?" dedi. Ömer:
"Hayır, ancak bu konuda sorumluluğu sana yükleriz" dedi.
Bu Hadis Sahihtir.
2632 (8)'de tekrar etmiştir.
2635 (11)- Naciye el-Anezi anlatıyor: Ammar b. Yasir ile Abdullah
b. Mes'ud teyemmüm konusunda münakaşa ettiler. Abdullah: "Eğer bir ay
boyunca da olsa su bulamazsam namaz kılmam" dedi. Bunun üzerine Ammar
şöyle dedi: "Hatırlamaz mısın, ben ve sen develeri güdüyorduk. Ben cünüp
olmuş ve bir bineğin toprakta yuvarlanması gibi toprağa bulanmıştım. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e dönüp, yaptığımı haber verdiğimde: «Sana sadece
teyemmüm yeterdi!! buyurmuştu."
Bu Hadis Hasendir.
Diğer tahric: Buhari, Fethu'l-Bari 1/443 (338), Müslim 1/280
(368), Ebu Davud 1/87 (321), Nesai 1/166 (313), İbn Mace 1/188 (569) ve
Tayalisi 1/63 (245) rivayet ettiler.
2636 (12)- Said b. Abdirrahman b. Ebza'nın babasından
bildirdiğine göre Ammar b. Yasir, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
şöyle buyurduğunu nakletti -Yunus'un rivayetinde ise ibare şöyledir:
"Ammar b. Yasir, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e teyemmüm hakkında sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu:
''Eller ve yüz için bir defa vurulur. '' Affan der ki: Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyemmüm hakkında: ''Yüz ve eller için bir
defa vurulur'' derdi.
Bu Hadis Sahihtir.
Diğer tahric: Ebu Davud, taharet 1/89 (327) ve Darimi1/208
(745) rivayet ettiler.
27250 (l)'de tekrar edecektir.
2637 (13)- Abdurrahman b. Ebza anlatıyor: Biz, Ömer'in
yanında iken bir adam geldi ve: "Ey müminlerin emiri! Bizim bir veya iki
ay su bulamadan kaldığımız oluyor" dedi. Ömer: "Bana kalırsa, ben su
bulana kadar namaz kılmam" dedi. Bunun üzerine Ammar: "Ey müminlerin
emiri! Sen de hatırlarsın ki biz filan yerde deve güdüyorduk. Orada ikimizin de
cünüp olduğunu biliyorsun" dedi. Ömer: "Evet, biliyorum"
deyince, Ammar şöyle devam etti:
"(Su bulamadığımızdan dolayı) ben yuvarlanarak toprağa
bulanmıştım. Sonra Allah Resülü'ne (ıallallahu aleyhi veıellem) gidip bu durumu
kendisine haber verdim. Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gü ldü ve:
«Sana temiz toprak yeterdi» buyurdu. Sonra avuçlarıylayere vurdu ve onları(n
tozlarını) üfledi. İkisiyle yüzünü ve kollarının bir kısmını meshetti. Ömer:
"Allah'tan kork ey Ammar!" deyince, Ammar:
"Ey müminlerin emiri! İstersen yaşadığım ya da canlı kaldığıIn sürece bunu
anlatmaktan vazgeçerim" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ömer: "Hayır
vallahi, (öyle bir şey istemem), ancak bu konuda sorumluluğu (fetva vebalini)
sana yükleriz" dedi.
319 (4)'te tekrar etmiştir.
2638 (14)- İbn Abdirrahman b. Ebza babasından bildiriyor:
Adamın biri Ömer b. el-Hattab'a teyemmüm hakkında sorunca, Ömer ne diyeceğini bilemedi.
Bunun üzerine Ammar b. Yasir (Ömer'e) şöyle dedi: "İkimiz bir müfrezede
iken cünüp olduğum ve toprağa bulandığım zamanı hatırlamıyor musun? Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittiğimde bana: «Şöyle yapman sana yeter»
buyurdu."
(Ravi) Şu'be (nasıl yaptığını göstermek için) ellerini
dizlerine vurdu ve iki eline üfledi. Sonra onlarla yüzünü ve ellerini bir defa
meshetti.
Bu Hadis Sahihtir.
2639 (15)- Şakik (b. Seleme) der ki: Ebu Musa ve Abdullah
(b. Mes'ud) ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa: "Ammar'ın şöyle dediğini
işitmedin mi?: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), beni bir ihtiyaç
için göndermişti. Ben cünüp olmuş ve su bulamamıştım. Bunun üzerine bineğin
toprakta yuvarlanması gibi yuvarlanıp toprağa bulandım. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip durumumu anlattım. Allah Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem): ''Sadece şöyle yapman senin için yeterliydtl
buyurdu ve ellerini yere vurup her biriyle diğerini meshetti. Sonra yüzünü
meshetti." Fakat A'meş sadece avuçları meshetmeyi yeterli görmüyordu.
2629 (5) tekrar etmiştir.
2. Hz. Aişe (r.anha)
- - (-)
2640 (1)- Hişam (b. Urve), babasından, o da Aişe'den
bildiriyor: Kendisi (kızkardeşi) Esma'dan emanet olarak bir gerdanlık aldı ve
(bir yolculukta iken) onu kaybetti. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
onu aramaları için adamlar gönderdi ve onu buldular. Ancak namaz vakti
gelmişti. Yanlarında su olmadığı için abdestsiz namaz kıldılar ve bu durumu
Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattılar. Bunun üzerine Yüce
Allah teyemmüm ayetini indirdi. Useyd b. Hudayr, Aişe'ye: "Allah seni
hayırla mük:1fatlandırsın. Vallahi ne zaman hoşlanmadığın bir şey olduysa,
mutlaka Allah onda hem senin için, hem de Müslümanlar için bir hayır
kıldı" dedi.
2641 (2)- Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in eşi
Aişe anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in seferlerinden
birinde kendisiyle birlikte çıktık. Beyda' veya Zatü'l-Ceyş denilen yere
vardığımızda gerdanlığım koptu. Onu aramak için Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) o yerde bekledi ve oradakiler de onunla birlikte bekledi. Bir
subaşında olmadıkları gibi yanlarında da su yoktu. Bunun üzerine halk Ebu
Bekr'e gelip:
"Aişe'nin yaptığını görüyor musun? Hem Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i hem de yanındaki insanları yollarından
alıkoydu. Bir su başında olmadıkları gibi yanlarında da su yoktur"
dediler. Bunun üzerine Ebu Bekr yanıma geldi. Resulullah ta (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) başını dizime koymuş ve uyumuştu. Ebu Bekr: "Sen hem Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i hem de yanındaki insanları yollarından
alıkoydun. Onlar bir su başında olmadıkları gibi yanlarında da su yoktur"
dedi ve beni azarlayıp Allah'ın dilediğince bir şeyler söylendi. Sonra eliyle
böğrüme vurmaya b aşladı. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
dizimde bulunması kıpırdamama engeloluyordu. Böylece Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) uyudu ve insanlar susuz olarak sabahladı. Bunun üzerine Yüce
Allah teyemmüm ayetini indirdi ve teyemmüm aldılar. Useyd b. Hudayr: "Bu
sizin ilk bereketiniz değildir, ey Ebu Bekr ailesi! dedi. Sonrasında üzerinde
bulunduğum deveyi kaldırdık gerdanlığı altında bulduk.
Bu Hadis Sahihtir.
2642 (3)- Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in eşi Aişe
anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in seferlerinden birinde
O'nunla birlikte yola çıktık ve kendisiyle Medine arasında millerce mesafe olan
ve kendisinde su bulunmayan Turban denilen yere vardığımızda gerdanlığım
boynumdan koptu ve düştü. Onu aramak için Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) tan yeri ağarıncaya kadar orada kaldı. Kavimde su da yoktu"
Babamdan gördüğüm şiddeti ve sıkıntıyı ancak Allah bilir. O bana: "Senin
her sefere çıkmanda müslümanlara zahmet ve bela vardır" dedi. Bunun
üzerine Yüce Allah teyemmüm ruhsatını indirdi. Kavim teyemmüm edip namaz kıldı.
Müslümanlara Allah'tan bu ruhsat gelince babam: "Vallahi! Ey kızım senin
bereketli olduğunu bilmedim. Senin onları bekletmenle Allah müslümanlara
bereket ve kolaylık kıldı" dedi"
Bu Hadis Sahihtir.
2643 (1)- İbn Abbas'ın azatlısı Umeyr der ki: Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eşi Meymune'nin azatlısı Abdullah b. Yesar ile
birlikte gelip Ebu Cuheym b. el-Haris b. es-Sımme el-Ensari'nin yanına girdik.
Ebu Cuheym şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bi'r-i
Cemel tarafından geliyordu. Bir adam kendisiyle karşılaştı ve selam verdi.
Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selamına cevap vermedi. Bir
duvara gelip yüzünü ve ellerini meshettikten sonra selamını aldı."
Bu Hadis Hasendir.
Diğer tahric: Buhari, Fethu'l-Bari 1/411 (337), Müslim, hayd
1/281 (369), Ebu Davud 1/89 (329) ve Nesai 1/165 (311) rivayet ettiler.